- su çukuru
- water hole
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
okyanus çukuru — is. 3000 4000 m derinlikten 6000 7000 m derinliğe kadar devam eden deniz dibi çukuru … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene çukuru — is. Alt çenenin ucundaki çukur … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga çukuru — is., coğ. Birbiri ardından gelen iki dalga arasında oluşan çukur bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
dudak çukuru — is. Üst dudağın ortasındaki oluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ense çukuru — is. Ensede boyun hizasında bulunan çukurluk Ellerini, kumral saçlarının döküldüğü ense çukuruna kenetlerdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüs çukuru — is., anat. Göğüs boşluğu … Çağatay Osmanlı Sözlük
lağım çukuru — is. Atık suları ve pislikleri toplamak için kazılmış kapalı kuyu, foseptik … Çağatay Osmanlı Sözlük
çukur — is. 1) Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı. M. Ş. Esendal 2) Çene ve yanaktaki gamze Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı. R. H. Karay 3) mec. Mezar Ben, bir ayağı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gamze — (A.) [ ﻩﺰﻤﻏ ] 1. yanak çukuru. 2. çene çukuru. 3. süzgün bakış … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SUGRE — (C.: Sügur) Göğüs çukuru. * Boğaz çukuru. * Gedik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çanak — is., ğı 1) Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı. B. Felek 2) Göz çukuru Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük